OHAL

Olağanüstü Hal (“OHAL”) dönemleri temel hak ve özgürlükler açısından son derece riskli dönemlerdir ve maalesef kalıcı şekilde demokrasiden çıkışa da yol açabilir. Anayasamızda, OHAL sistemi büyük riskler barındırıyor. Bugünlerde “ekonomik krizden” dolayı, OHAL ilanından bahsedilmesi kabul edilemez. Bir an bile düşünülmemeli; konuşulması dahi ekonomimize zarar verir: Sebepleri, kısaca: 1-Ekonomik krizi derinleştirir: Yaşadığımız ekonomik krizin, paramızın

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU KARARI:

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU KARARI: Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (Kurul), İstanbul Sözleşmesi’nden “çıkışa” ilişkin Cumhurbaşkanı Kararının (CBK) “Yürütmesini Durdurmayı” (YD) reddetti. Kurul tarafından verilen bir karar olduğu için özel önem taşımaktadır ve YD açısından kesindir. Daha da önemlisi, kararın (şu aşamada basından okuduğumuz kadarıyla) gerekçesinden anladığımız kadarıyla Kurul; İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış

Yüzde 50 + 1 MESELESİ

%50 + 1 MESELESİ: MEVCUT SİSTEMDE KOALİSYONLAR “MECBURİ”: ÇÜNKÜ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNDE, TÜM GÜÇ MERKEZİ CUMHURBAŞKANI MAKAMINDA Bu sebeple, ülkeyi yönetebilmek için, Cumhurbaşkanlığı seçimini mutlaka kazanmak gerek. Bunun için de %50+1 oy şart. Tek bir parti genelde bu kadar oy oranına sahip olmadığı için de bu tür sistemlerde mutlaka ittifaklar/koalisyonlar gerekli hale gelir. Örneğin, başkanlık

ATATÜRK’ÜN ANAYASAL VİZYONU VE 1924 ANAYASASI: PARLAMENTER SİSTEM

ATATÜRK’ÜN ANAYASAL VİZYONU VE 1924 ANAYASASI: PARLAMENTER SİSTEM Biliyorum, diyeceksiniz ki “parlamenter sistem zaten tarihsel sistemimiz, Osmanlı’da eskizleri başlamıştı”. Evet, çok doğru, ancak Atatürk kadar bilgili (tüm farklı sistemleri çalışmış) ve devrimci bir lider, başkanlık sistemini ülkemize daha uygun görseydi, hiç çekinmeden başkanlık sistemini savunurdu. Oysa, tam tersine, ülkemiz için – Meclis’in en güçlü organ

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN BİR CUMHURBAŞKANI KARARI İLE “ÇIKIŞ”: ANAYASAMIZIN AÇIK MADDELERİNE AYKIRIDIR

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN BİR CUMHURBAŞKANI KARARI İLE “ÇIKIŞ”: ANAYASAMIZIN AÇIK MADDELERİNE AYKIRIDIR   Bu konuda defalarca yazdım, dava açtım, ancak bir kez daha yazma/hatırlatma gereği görüyorum. Danıştay’dan beklenen karar, “İstanbul Sözleşmesi’nin ülkemiz için faydalı olup olmadığı” kararı değildir. Buna zaten- milletimiz adına- Türkiye Büyük Millet Meclis’i 24 Kasım 2011 tarihinde oybirliği ile karar vermiştir. Danıştay’dan beklediğimiz

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

AÇIK MEKTUP: ANAYASAMIZ HALEN YÜRÜRLÜKTE Mİ? Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun cevaplaması gereken tek soru “Anayasamız halen yürürlükte mi?” sorusudur. Evet, İstanbul Sözleşmesi son derece önemlidir, hayatidir. Evet, İstanbul Sözleşmesi’nden “çıkış” kadınlarımızı tamamen yok sayarak yapılmıştır. Ancak, Danıştay’dan “Sözleşme’nin değerlendirilmesini” beklemiyoruz: İstanbul Sözleşmesi zaten halkımızın %100’ünü temsil eden TBMM tarafından oybirliği ile uygun bulunmuştur ve

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR  22.03.2021 DANIŞTAY İLGİLİ DAİRESİNE gönderilmek üzere İSTANBUL İDARE MAHKEMESİNE, DAVACI:                        ECE GÜNER TOPRAK DAVALI:                        TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANLIĞI DAVA KONUSU:           Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığının (“Cumhurbaşkanlığı”), 20.03.2021 Cumartesi tarihli ve 31429 sayılı Resmi             Gazete’de yayınlanan, 19.03.2021 tarihli ve 3718 sayılı

KANAL İSTANBUL: BİLİMSEL DEĞERLENDİRME ÖZETİ

KANAL İSTANBUL: BİLİMSEL DEĞERLENDİRME ÖZETİ 32 Akademisyenin İBB için hazırladığı, editörleri arasında deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür’ün de bulunduğu, Haziran 2020 tarihli rapordan bazı temel riskleri özetlemeye çalıştım. Rapor 508 sayfalıktır ve çok daha fazla riske atıf yapmaktadır; 2 sayfada ancak bu kadarına değinebildim…    [Başlarken kişisel bir not: Kaynak varsa, İstanbul’u depreme hazırlamakta

FRANSA VE ALMANYA: “HAKKANİYET”, “ORANTILILIK” VE “ADALARLA” İLGİLİ BUGÜN TÜRKİYE’NİN SAVUNDUĞU İLKELERİ KENDİ DENİZLERİNDE KABUL ETTİRDİ:

FRANSA VE ALMANYA: “HAKKANİYET”, “ORANTILILIK” VE “ADALARLA” İLGİLİ BUGÜN TÜRKİYE’NİN SAVUNDUĞU İLKELERİ KENDİ DENİZLERİNDE KABUL ETTİRDİ:  24 EYLÜL AB ZİRVESİNDE BUNU HATIRLAMALARI GEREKİR: 1-ETKİN DİPLOMASİ VE DOĞRU DIŞ POLİTİKA VİZYONU ŞART:           Doğu Akdeniz’de, haklı olmamıza rağmen tamamen yalnız kaldık, ayrıca konunun önemini çok geç kavradık (GKRY 15 yıldır yoğun diplomatik

FRANSA VE ALMANYA “HAKKANİYET” VE “ORANTILILIK” İLKELERİNİ KENDİ DENİZLERİNDE KABUL ETTİRDİ:

FRANSA VE ALMANYA “HAKKANİYET” VE “ORANTILILIK” İLKELERİNİ KENDİ DENİZLERİNDE KABUL ETTİRDİ:  24 EYLÜL AB ZİRVESİNDE BUNU HATIRLAMALARI GEREKİR: 1-ETKİN DİPLOMASİ VE DOĞRU DIŞ POLİTİKA VİZYONU ŞART:           Doğu Akdeniz’de, haklı olmamıza rağmen tamamen yalnız kaldık, ayrıca konunun önemini çok geç kavradık (GKRY 15 yıldır yoğun diplomatik girişimlerde bulundu). Hepimizin bildiği gerçekleri uzunca tekrar etmeden sadece şunu

ULUSLARARASI HUKUKA GÖRE, DOĞU AKDENİZ’DE TÜRKİYE’NİN TEZİ HAKLI:

FRANSA VE ALMANYA “HAKKANİYET” VE “ORANTILILIK” İLKELERİNİ KENDİ DENİZLERİNDE KABUL ETTİRDİ:  24 EYLÜL AB ZİRVESİNDE BUNU HATIRLAMALARI GEREKİR: 1-ETKİN DİPLOMASİ VE DOĞRU DIŞ POLİTİKA VİZYONU ŞART:           Doğu Akdeniz’de, haklı olmamıza rağmen tamamen yalnız kaldık, ayrıca konunun önemini çok geç kavradık (GKRY 15 yıldır yoğun diplomatik girişimlerde bulundu). Hepimizin bildiği gerçekleri uzunca tekrar etmeden sadece